31 Aralık 2013 Salı

KEDİLER NEDEN YENİ YIL KARARLARI ALMAZ?

Yeni bir yıla girmemize saatler kaldı. Zannediyorum ki herkes, yaklaşık olarak 2 Ocak'ta terk edeceği yeni yıl kararlarını hazır etmiştir.

Kim istemez 2014 için aldığımız kararlar, yılbaşı kutlamalarında kafamıza taktığımız külahlara anlatılacak şeylerden fazlası olsun?

Doğrusu bunu sağlamak için gereken formüle sahip değilim ve size tarif edemem. Ancak, aynı evi paylaştığım sevgili kedimden öğrendiğim bir hikmetten sizlere bahsetmek istedim. Kim bilir, belki bazılarınızın yeni yıl kararlarının en azından Şubat ortasını olsun görmesine vesile olurum da bir hayra geçerim.

Sigara Tiryakisi Kedi
Bu sene sigarayı kesin bırakıyorum! 

Efendim malumunuz, ev kedileri imrenilecek bir hayat sürerler. Hayatımızın neşesi bu minnoşlar, günlük ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra öyle bir yan gelip yatar, öyle güzel miskinlik ederler ki insanın kedi olası gelir.

Peki, bir ev kedisi için hayat bundan mı ibarettir?

Kedileri ile çokça zaman geçirenler bu soruya kesinlikle hayır cevabını vermiş olacaklar. Bazı kediler afacanlıkta öyle azimlidir ki, onların gizli gizli dünyayı ele geçirme planları talim ettiğine inanasımız gelir.

Bir kedi davranış uzmanı değilim, ancak rahatlıkla söyleyebilirim ki kedileri tabii olmayan davranışlar için terbiye etmek fevkalade zordur. Kedi terbiyesine kalkışmış olanlara sorunuz anlatsınlar, bu seanslar esnasında sizin kedinizi değil de kedinizin sizi eğitiyor olma ihtimali daima vardır. Az buz bir ihtimal de değildir üstelik.

Yine de kedilere belli bir ölçüde terbiye vermek imkansız değildir. Kediler kendilerine çizilen sınırları iyi kötü kabul edebilirler. Esas mesele bundan sonra başlar.

Keyfi yerinde bir kedi, uyanık olarak geçirdiği saatlerin büyük bir kısmını sınırların hala geçerli olup olmadığını keşfetmekle geçirir. Neredeyse her gün, bir önceki günden daha yükseğe ve uzağa sıçrayıp sıçrayamadığına, daha hızlı koşup koşamadığına, koltuğunuzu kapıp kapamadığına, velhasıl onu kısıtlayan herhangi bir şartın değişip değişmediğine bakar. Zannediyorum biz insanların kedilerden alması gereken en mühim düstur budur.

Kedi Zihniyeti: 

Seni neyin durdurduğunu anla.
Onu değiştirmek için çabala.
Değişen şartları gözlemle.
Şayet başarısız olursan tekrar denemekten çekinme.
Şayet başarısız olursan başka yollar denemekten çekinme.

Avcı Kediler
Neden? Çünkü kediyim.

Aslen izlediğimiz bütün komik kedi videolarını bu zihniyete borçluyuz. Sıçrarken cama toslayan kedi, düz duvara tırmanıp inemeyen kedi ve daha niceleri gülmekten gözlerimizi yaşartmış olabilir. Ne var ki, kediler bizim onlara gülmemizi elbette zerre kadar umursamıyorlar ve bir gün evvel başaramadıkları şeyi yeniden denemekten cayacak değiller.

Pireler için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Cam Tavan: 

Cam Tavan Sendromunu örneklemek için anlatılan o asap bozucu ve hüzünlü deneyi bilmeyen var mı? Duymamış olanlar için anlatayım, aşağı yukarı şöyle bir şey:

Bilim insanları işi gücü bırakır ve pirelerin zıplama yüksekliklerini nizama sokmanın mümkün olup olmadığını denerler. Pireleri toplayıp 30 santim yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar ve altlarındaki zemini ısıtırlar. Sıcaktan rahatsız olan pireler, kaçmak için zıplar ve her defasında cam tavana çarparlar. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık vaziyetinde sıkışmış olduklarından, bir kızgın zemine değer, bir ne olduğunu bilemedikleri o görünmez engele yani cam tavana çarpar dururlar. Neticede, 30 santimden fazla zıplamanın sakıncalı olduğunu öğrenirler.

Bu öğrenilmiş davranışın yerleştiğinden emin olan bilim insanları, çekirdeklerini çitlemeyi bırakır ve cam tavanı kaldırırlar. Zemini yine kızdırırlar ve tüm pirelerin artık hiçbir engel mevcut olmadığı halde eski şartlara riayet ederek 30 santimden yükseğe zıplamadıklarını gözlemlerler. Cam tavan artık onların zihinlerindedir. Kısıtlayıcı bir inançtır, öğrenilmiş çaresizliktir.

Ne tuhaf...

Doğrusu değişen şartları keşfetmek için cesaret gösterememeyi, eski kabullere ve çaresizliklere dayanan hareketlerde bulunmayı biz insanlar iyi biliriz. En iyi biz biliriz. Biz biliriz, biz! Bunu üç beş pireden öğrenecek değiliz!

Şaka bir yana, işte yeni yıl yaklaşıyor. "Yeni" kelimesindeki umut içimizi dolduruyor. Sanki bir an cesaretimizi topladık, cam tavanın yerinde durup durmadığını anlamak için daha yükseğe sıçrayacağız. Kimseye anlatmasak da bazı kararlar aldık, niyetler ettik ve olayı az kolayı bol bir sene ummaktayız.

Bu esnada kedilerimiz neyle meşgul?


Mutlu Yıllar


Efendim, kediler katiyen yeni yıl kararları almazlar. Zira onlara her gün yılbaşıdır. Her gün yenidir ve her gün bir yenilik deneyecek cesareti gösterme günüdür. En azından, kediciğimiz bugünü de afacanlıkta bir çığır açarak geçirirken ben böyle düşündüm. Bu düşüncem size de bulaşırsa onların sevimli sakarlıklarına farklı bir gözle bakmaya başlayabilirsiniz, şaşmayın.

Biraz tersine düşünelim...

Farz edelim kediler bizim yerimizdeymiş ve komik insan videoları internetin en popüler eğlencelerinden biriymiş. Sizce o videolarda neler olurdu? Bana kalırsa, sınırlarını esnetmek ve hazır kabullerini gözden geçirmek yerine, Ocak ayının haftası dolmadan yeni yıl kararlarını terk eden insanlar olarak oldukça tık alır ve paylaşılırdık. Ne dersiniz?

Gülen Kedi
Mihhihihii...

Hepimize mutlu bir yıl dilerim.

Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim!

**

Çılgın Teyzeniz Paluze Pekmez Facebook ve Twitter’da da sizlerle!  



7 Aralık 2013 Cumartesi

ERTELEME USTALARININ EL KİTABI

Ağırdan almalar, pek artistik ayak sürümeler, yarına bırakmalar uzmanlık alanınız mı? Herkes, duruma göre işlerini erteleyebiliyor ama siz ertelemeyi adeta bir sanata mı dönüştürdünüz? Yeni metotlar öğrenerek sanatınızda bir ustalık kazanmak peşinde misiniz? Sevgili erteleyici, doğru yere geldiniz!

Uzun bir aradan sonra yeniden yazıyorum. Ertelemekten daha güzel konu mu bulacağım, dedim ve ertelemekte ustalaşmaya giden 12 metot derledim. Buyurunuz...

Metotlar ve Püf Noktaları: 

İşlerinizi, baskı altında daha iyi çalıştığınızı iddia ederek erteliyor olabilirsiniz. Ertelemekte sahiden ustalaşmak için böyle sudan bahaneleri rafa kaldırınız ve ertelemenin ne olduğuna yakından bakınız.

Erteleme, en basit tarifiyle ilerlemenin olmamasıdır.

İş >> İlerlemenin olmadığı alan (Erteleme Vahası) >> Yumurta Kapı >> Mühletin Sonu

Usta bir erteleyici olmak için pek çok erteleme metodu bilmek ve değişen şartlara göre içlerinden en az birini tercih ederek kullanmak icap eder.

1. Metot: Şekerleme Yapmak


Şekerleme Yapmak

Çünkü üstünüze bir ağırlık çöktü. Aslında hayır. Şekerleme yapmak, azıcık kestirmek ya da enikonu uyumak ruh halinizi sabitlemek için fevkalade bir yoldur. İnsanın bir işi ertelemesindeki ana sebepler arasında, demode bir bakışla şu kabahatler sayılır: tembellik, keyfi kararlar, sorumsuzluk, kötü planlama, zamanı yanlış bölmek… Halbuki ertelemenin esas sebebi bazı rahat vermeyen hisleri kontrol edememektir: mükemmeliyetçilik, endişe, başarısızlık korkusu, değersizlik hissi… Yapılacak işin yol açacağı stresle ve huzursuzlukla yüzleşmeye hazır değil misiniz? Sarsıntılı bir yolculuk mu olacak? Bu işi ha gayret öteleyip duracağınız belli oldu mu? İyisi mi köfte gibi uyuyunuz, artık yarın sabah dinç kafayla yaparsınız veya öyle bir şeyler…

2. Metot: Atıştırmak


Atıştırmak

Çünkü canınız sıcak bir salep ya da top top kurabiyeler çekti. Belki evet, belki hayır. Aslında, iç sesini pek de zapt edemeyen siz yavrucağa sevimsiz bir iş denk geldi. Bu denk geliş, bir erteleme fırtınasının başlaması için kafidir. Tepenizin tasını yerine sabitlemek maksadıyla ağzınızı meşgul tutmak ihtiyacı duyuyorsunuz. Halbuki maksat ertelemekse sahiden bir şeyler yemeye lüzum yoktur. Buzdolabını açın, siz raflara bakın, raflar size baksın.

3. Metot: Bilgisayar Oyunu Oynamak


Video Oyunu

İşlerimizi ertelemek için sanal bir karakteri koşturup coşturmadan, sanal tavukları beslemeden ve candy’leri crush etmeden evvel ne yapıyorduk hatırlayamadım açıkçası. Hmm… Demek ki devir değiştikçe erteleme ustaları için yeri doldurulamaz manasızlıkta erteleme metotları meydana çıkıyor. Teknolojiyi iyi takip etmek lazım.

4. Metot: Bir Şeyler İzlemek 


Dizi İzlemek
Bir bölüm daha...

Efendim malumunuz yurdumuzda diziler ve TV programları 1500 saat sürmektedir. İşlerinizi ötelemek için birebir! Şayet yerli kanalları izlemiyorsanız yabancı formatların kısa sayılacak süreleri sizi yıldırmasın. İnternete girip bir online izleme sitesine musallat olalım, erteleme azmimiz yerindeyse tüm sezonu bir oturuşta izleriz inşallah.

5. Metot: Liste Yapmak


Liste Yapmak

Diyelim ehemmiyet sırasına göre dizilmiş on işiniz var; 8, 9 ve 10 numaralı işleri öteleyeceksiniz demektir. Hatırınızdan çıkarmayınız ki herkes duruma göre işlerini öteleyebilir ancak herkes ertelemekte usta olamaz. Hakiki bir erteleme ustası, listeye bakıp ruh haliyle başa çıkmasına imkan veren bir iki işi yapar, misal 6. ve 9. işleri… Sonra canı isterse kalan sekiz işi yeniden listeleyerek, maddeleri baştan tanzim ederek ve hatta gidip listenin bir fotokopisini çekerek her şeyi ertelemeye başlar.

6. Metot: İnternette “Araştırma” Yapmak


İnternette Araştırma Yapmak

İzlediğiniz o sevimli kedi videosunun veya 40. kez replay’e basmanıza yol açan şarkının çalışmalarınız için mükemmel bir zemin oluşturduğundan hiç şüphem yok. İnternette çılgınca sörf yaptığınız dalgalar sizi Youtube’un saçma sapan videolarla dolu çöplüğüne vurana dek atlaya zıplaya, tam gaz devam ediniz.

7. Metot: Temizlik Yapmak


Temizlik Yapmak

Dağınık bir ortamda çalışamazsınız değil mi? O halde bütün evi temizleyip çekmece içlerini düzenlemeniz ve köşe bucağı çiti çiti paklamanız iyi oldu. Çalışma masanızı da topladınız ve artık başlayabilirsiniz. Ama şimdi ev bu kadar temizken bir yorgunluk kahvesi içmeden olmaz. Kahveyi yaparken aklınıza unuttuğunuz bir ev işinin geleceğini biliyor muydunuz? Ev işi asla bitmez ve esas işinizi saatlerce, hatta günlerce ertelemenize fırsat verebilir.

8. Metot: Ehemmiyet Sırasını Bozmak


Önem Sırası ve Düzenli Çalışma

İşlerinizi ertelemek için kullandığınız malzemeler arasında mükemmeliyetçilik varsa bu metot tam size göredir. Yarına yapılması gereken iş mi var? Bırakınız onu. Bir ay sonra teslim edilecek olan ancak sizin iyi becerdiğiniz işi yapmaya girişerek kendinizi yatıştırınız. Sonra onu da erteleyeceksiniz elbette. Çevreniz sizin bunu keyfi olarak tercih ettiğinizi düşünecek ve aslında mükemmeliyetçiliğin mutsuzluk dolu zindanında olduğunuzu bilemeyecekler.

Mükemmeliyetçi insanlar, kendi kıymetleri hususunda şüphelerle doludurlar. Bir iş tam ve kusursuzca yapılmayacaksa onu ertelemekte neredeyse mükemmeldirler çünkü başarısızlık korkuları fecidir. Mükemmellik diye bir şey aslında var olmadığından, sonunda bu serabı kovalamaktan yılar ve ellerinde kalan zamanla işi kotarırlar. Böylece kusurlu ve eksik işlere imza atarlar. Ah ironi…

9. Metot: Paylaşmak


Retro Selfie
Miskinlik eder iken çektiğim bir resmimi
Facebook'ta neşredeyim!
 

Efendim, ertelemek paylaşıldıkça tatlanan bir şeydir. Nasıl da çalışmadığınızı bir dostunuza ballandıra ballandıra anlatarak ya da erteleme esnasında kendinizin bir fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşarak ustalığınıza ustalık katabilirsiniz.

10. Metot: Devridaim Yaratmak


Erteleme Döngüsü

45 dakika evvel başlamanız icap ediyordu ama saat de biraz geç oldu. Evet, bu metot bir klasiktir: Yarına bırakınız! Rekora giden erteleme maratonları “bu saatten sonra uğraşamam” gibi sözlerle başlar. Hadi madem, yarın sabah erkenden dinç kafayla… amaaan kimi kandırıyoruz ya…

11. Metot: Panik Yapmak


Panik Yapmak

Erteleme alışkanlığına yol açan şeyin hakim olunamaz hisler olduğundan söz etmiştim. O halde parça parça dağılmak için ne bekliyorsunuz? İlerlemenin i’sinin olmadığı o tatlı vahaya bir sonraki ertelemenize dek veda edin ve yoğun bir çalışmayla kaybedilen zamanı telafiye girişin. Artık delirmek serbest. Ertelemenin önünde sonunda yol açtığı sıkıntıları ve korkuları serbest bırakın. İster size artık her şey için çok geç olduğunu söyleyen bir gökyüzü rengi karşısında kahvenizi yudumlayıp homur homur söylenin, ister bir zılgıt patlatın. Ne kadar gürültülü, o kadar iyi! Ne de olsa bu halinize kimse şahit olmayacak ve herkes sizin süper rahat bir insan olduğunuz için mühleti aştığınızı varsayacak. Yaptığınız işin kalitesindeki düşüklüğü fark ederlerse bu neticeyi, korktuğunuz gibi kabiliyetsizliğinize değil zamanı iyi kullanmayıp az emekle iş görmenize bağlayacaklar.

**
Ve metotların yıldızı… Erteleme ustalığında bir zirve… Karşınızda 12. metot!

12. Metot: İşbölümü Yapmak 


İşbölümü Yapmak

Kendi işlerinizi başkalarının üstüne yıkmanın kibarcasıdır efendim. Sevimsiz işlerinizin %50'sini Filanca'ya %50'sini de Falanca'ya kakalayıp bir de onları kendi haline bıraktınız mı tamamdır. Size sorulursa işlerin yoğunluğundan ötürü ekip çalışması yapmaktasınızdır. Sözüm yöneticilere, işleri başkalarına kakaladığınız belli olmasın diye süreç oluşturmuş ve onu yönetiyor gibi yapmayı ihmal etmeyiniz. Falanca ve Filanca, yönetiminiz olmadan sizin kadar hakimiyetle veya hızla çalışamıyor olabilir. Olsun, başı yanan siz değilsiniz ya! İşi size teslim ettiklerinde tek yapmanız gereken onların tüm emeklerini bir müsvedde gibi kullanarak hiçe saymak ve her şeyi kendi arzunuza göre düzenleyip altına imzanızı atmaktır. Gecikmeye gelince, elbette ya yoğunluktandır ya da ekibin kabahatidir. Neticede onlar yüzünden dünyanın düzeltmesini yapmanız icap etti, aaaa!

Zirveye hoş geldiniz! Siz kara kuşak bir erteleyicisiniz!

Eski Usul Erteleme Alışkanlığı Tarifi: 

Eskiler, erteleme alışkanlığı tarifinin ana malzemelerini sayarken sorumsuzluk, tembellik ve kötü planlama üzerinde dururlardı. Onlara göre tam kıvamında bir erteleme için şu adımları izlemek icap ederdi:

1. Zamanı yalan yanlış hesaplarla bölmek
2. Zamanın büyük bir parçasını kısık ateşte pestenkerani işlerle çevirerek imil imil öldürmek
3. Sorumsuzlukla ve yaptıklarımızın vereceği zararı hiçe sayan bir vicdansızlıkla beraberce sotelemek
4. Pervasız ve gevşek bir tembellik elde etmek için kişiliğimizden vazifeşinas ve hürmetkar kısımları ayıklamak
5. Muvaffak olmak ve topluma hayırlı bir insan olmak gayelerini rafa kaldırmak
6. Erteleme sotemizi, tembellik yatağında yüzsüzce servis etmek

Servisi ayak sürüyerek ve olabildiğince geciktirerek yapmak da münasip görülürdü.

Oldukça basit, katı düşüncelere dayanan bir tarif… Güya yapan için çok keyifli, adeta hiçbir stresi yok!

Sevimli Tavuk Kostümü

Bugün, erteleme alışkanlığı tarifinin çok daha çeşitli ve karmaşık malzemeler gerektirdiği ve zamanı güzel bölmekle hiçbir alakasının olmadığı iyice meydana çıkmıştır.

Yeni Bakışla Erteleme Alışkanlığı: 

Uzmanlara göre günümüzde, ertelemeyi hayat tarzı haline getirmiş bir insana “Hadi canım, yapıver!” demek, bir depresyon hastasına “Neşeleniver gülüm!” demeye benzer. Çünkü içi türlü çeşit malzemelerle dolu olan bu tarif, insanın kendi kendine kurduğu çetin bir tuzaktır.

Ertelemek, dünü yakalamaya çalışmak ve bugünle yüzleşmekten korkmaktır. Zamanı kullanmakla ilgili sorun burada başlar. Dün, içimize sinmemiştir ve onu telafi etmek için hakikatten uzak hedeflere koşar ya da gelecekteki başarı ihtimalini parlamadan söndürürüz. Suçu bir dış nedene atmak için kendi kendinin kuyusunu kazmalar, kendine saygı gösterememeler, mükemmeliyetçilikle yılma noktasına varana dek işi yokuşa sürmeler, iddialı olmaktan endişe etmeler havalarda uçuşur.

Erteleme Ustalığından Emekliye Ayrılmak

İçimizdeki bahaneleri bulana dek ruhumuzu gezebiliriz. Büyük hedefleri yenilir yutulur lokmalara bölebiliriz. Ertelememizin altında yatan inanç sistemini karşımıza alıp onu nazikçe sorgulayabiliriz. Ta ki özümüzü anlayana ve korkuları aşıp da özü yaşayabilene dek…

Erteleyip durmak, insanın kendine açtığı bir yaradır ve zannediyorum ki kendimize açtığımız yaralar ancak kendimizi bağışlarsak kapanır. Bağışlama, zahmetli bir yolculuk olabilir ama geçip giden yılları izlemekten çok daha manalı ve tazeleyici bir yolculuk olmaz mı?

Bu yolculuğa çıkarım ama önce bir çay koyayım diyenler? Siz de haklısınız be yavrum…

Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim.

**

Çılgın Teyzeniz Paluze Pekmez Facebook ve Twitter’da da sizlerle!  


> Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...