7 Aralık 2013 Cumartesi

ERTELEME USTALARININ EL KİTABI

Ağırdan almalar, pek artistik ayak sürümeler, yarına bırakmalar uzmanlık alanınız mı? Herkes, duruma göre işlerini erteleyebiliyor ama siz ertelemeyi adeta bir sanata mı dönüştürdünüz? Yeni metotlar öğrenerek sanatınızda bir ustalık kazanmak peşinde misiniz? Sevgili erteleyici, doğru yere geldiniz!

Uzun bir aradan sonra yeniden yazıyorum. Ertelemekten daha güzel konu mu bulacağım, dedim ve ertelemekte ustalaşmaya giden 12 metot derledim. Buyurunuz...

Metotlar ve Püf Noktaları: 

İşlerinizi, baskı altında daha iyi çalıştığınızı iddia ederek erteliyor olabilirsiniz. Ertelemekte sahiden ustalaşmak için böyle sudan bahaneleri rafa kaldırınız ve ertelemenin ne olduğuna yakından bakınız.

Erteleme, en basit tarifiyle ilerlemenin olmamasıdır.

İş >> İlerlemenin olmadığı alan (Erteleme Vahası) >> Yumurta Kapı >> Mühletin Sonu

Usta bir erteleyici olmak için pek çok erteleme metodu bilmek ve değişen şartlara göre içlerinden en az birini tercih ederek kullanmak icap eder.

1. Metot: Şekerleme Yapmak


Şekerleme Yapmak

Çünkü üstünüze bir ağırlık çöktü. Aslında hayır. Şekerleme yapmak, azıcık kestirmek ya da enikonu uyumak ruh halinizi sabitlemek için fevkalade bir yoldur. İnsanın bir işi ertelemesindeki ana sebepler arasında, demode bir bakışla şu kabahatler sayılır: tembellik, keyfi kararlar, sorumsuzluk, kötü planlama, zamanı yanlış bölmek… Halbuki ertelemenin esas sebebi bazı rahat vermeyen hisleri kontrol edememektir: mükemmeliyetçilik, endişe, başarısızlık korkusu, değersizlik hissi… Yapılacak işin yol açacağı stresle ve huzursuzlukla yüzleşmeye hazır değil misiniz? Sarsıntılı bir yolculuk mu olacak? Bu işi ha gayret öteleyip duracağınız belli oldu mu? İyisi mi köfte gibi uyuyunuz, artık yarın sabah dinç kafayla yaparsınız veya öyle bir şeyler…

2. Metot: Atıştırmak


Atıştırmak

Çünkü canınız sıcak bir salep ya da top top kurabiyeler çekti. Belki evet, belki hayır. Aslında, iç sesini pek de zapt edemeyen siz yavrucağa sevimsiz bir iş denk geldi. Bu denk geliş, bir erteleme fırtınasının başlaması için kafidir. Tepenizin tasını yerine sabitlemek maksadıyla ağzınızı meşgul tutmak ihtiyacı duyuyorsunuz. Halbuki maksat ertelemekse sahiden bir şeyler yemeye lüzum yoktur. Buzdolabını açın, siz raflara bakın, raflar size baksın.

3. Metot: Bilgisayar Oyunu Oynamak


Video Oyunu

İşlerimizi ertelemek için sanal bir karakteri koşturup coşturmadan, sanal tavukları beslemeden ve candy’leri crush etmeden evvel ne yapıyorduk hatırlayamadım açıkçası. Hmm… Demek ki devir değiştikçe erteleme ustaları için yeri doldurulamaz manasızlıkta erteleme metotları meydana çıkıyor. Teknolojiyi iyi takip etmek lazım.

4. Metot: Bir Şeyler İzlemek 


Dizi İzlemek
Bir bölüm daha...

Efendim malumunuz yurdumuzda diziler ve TV programları 1500 saat sürmektedir. İşlerinizi ötelemek için birebir! Şayet yerli kanalları izlemiyorsanız yabancı formatların kısa sayılacak süreleri sizi yıldırmasın. İnternete girip bir online izleme sitesine musallat olalım, erteleme azmimiz yerindeyse tüm sezonu bir oturuşta izleriz inşallah.

5. Metot: Liste Yapmak


Liste Yapmak

Diyelim ehemmiyet sırasına göre dizilmiş on işiniz var; 8, 9 ve 10 numaralı işleri öteleyeceksiniz demektir. Hatırınızdan çıkarmayınız ki herkes duruma göre işlerini öteleyebilir ancak herkes ertelemekte usta olamaz. Hakiki bir erteleme ustası, listeye bakıp ruh haliyle başa çıkmasına imkan veren bir iki işi yapar, misal 6. ve 9. işleri… Sonra canı isterse kalan sekiz işi yeniden listeleyerek, maddeleri baştan tanzim ederek ve hatta gidip listenin bir fotokopisini çekerek her şeyi ertelemeye başlar.

6. Metot: İnternette “Araştırma” Yapmak


İnternette Araştırma Yapmak

İzlediğiniz o sevimli kedi videosunun veya 40. kez replay’e basmanıza yol açan şarkının çalışmalarınız için mükemmel bir zemin oluşturduğundan hiç şüphem yok. İnternette çılgınca sörf yaptığınız dalgalar sizi Youtube’un saçma sapan videolarla dolu çöplüğüne vurana dek atlaya zıplaya, tam gaz devam ediniz.

7. Metot: Temizlik Yapmak


Temizlik Yapmak

Dağınık bir ortamda çalışamazsınız değil mi? O halde bütün evi temizleyip çekmece içlerini düzenlemeniz ve köşe bucağı çiti çiti paklamanız iyi oldu. Çalışma masanızı da topladınız ve artık başlayabilirsiniz. Ama şimdi ev bu kadar temizken bir yorgunluk kahvesi içmeden olmaz. Kahveyi yaparken aklınıza unuttuğunuz bir ev işinin geleceğini biliyor muydunuz? Ev işi asla bitmez ve esas işinizi saatlerce, hatta günlerce ertelemenize fırsat verebilir.

8. Metot: Ehemmiyet Sırasını Bozmak


Önem Sırası ve Düzenli Çalışma

İşlerinizi ertelemek için kullandığınız malzemeler arasında mükemmeliyetçilik varsa bu metot tam size göredir. Yarına yapılması gereken iş mi var? Bırakınız onu. Bir ay sonra teslim edilecek olan ancak sizin iyi becerdiğiniz işi yapmaya girişerek kendinizi yatıştırınız. Sonra onu da erteleyeceksiniz elbette. Çevreniz sizin bunu keyfi olarak tercih ettiğinizi düşünecek ve aslında mükemmeliyetçiliğin mutsuzluk dolu zindanında olduğunuzu bilemeyecekler.

Mükemmeliyetçi insanlar, kendi kıymetleri hususunda şüphelerle doludurlar. Bir iş tam ve kusursuzca yapılmayacaksa onu ertelemekte neredeyse mükemmeldirler çünkü başarısızlık korkuları fecidir. Mükemmellik diye bir şey aslında var olmadığından, sonunda bu serabı kovalamaktan yılar ve ellerinde kalan zamanla işi kotarırlar. Böylece kusurlu ve eksik işlere imza atarlar. Ah ironi…

9. Metot: Paylaşmak


Retro Selfie
Miskinlik eder iken çektiğim bir resmimi
Facebook'ta neşredeyim!
 

Efendim, ertelemek paylaşıldıkça tatlanan bir şeydir. Nasıl da çalışmadığınızı bir dostunuza ballandıra ballandıra anlatarak ya da erteleme esnasında kendinizin bir fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşarak ustalığınıza ustalık katabilirsiniz.

10. Metot: Devridaim Yaratmak


Erteleme Döngüsü

45 dakika evvel başlamanız icap ediyordu ama saat de biraz geç oldu. Evet, bu metot bir klasiktir: Yarına bırakınız! Rekora giden erteleme maratonları “bu saatten sonra uğraşamam” gibi sözlerle başlar. Hadi madem, yarın sabah erkenden dinç kafayla… amaaan kimi kandırıyoruz ya…

11. Metot: Panik Yapmak


Panik Yapmak

Erteleme alışkanlığına yol açan şeyin hakim olunamaz hisler olduğundan söz etmiştim. O halde parça parça dağılmak için ne bekliyorsunuz? İlerlemenin i’sinin olmadığı o tatlı vahaya bir sonraki ertelemenize dek veda edin ve yoğun bir çalışmayla kaybedilen zamanı telafiye girişin. Artık delirmek serbest. Ertelemenin önünde sonunda yol açtığı sıkıntıları ve korkuları serbest bırakın. İster size artık her şey için çok geç olduğunu söyleyen bir gökyüzü rengi karşısında kahvenizi yudumlayıp homur homur söylenin, ister bir zılgıt patlatın. Ne kadar gürültülü, o kadar iyi! Ne de olsa bu halinize kimse şahit olmayacak ve herkes sizin süper rahat bir insan olduğunuz için mühleti aştığınızı varsayacak. Yaptığınız işin kalitesindeki düşüklüğü fark ederlerse bu neticeyi, korktuğunuz gibi kabiliyetsizliğinize değil zamanı iyi kullanmayıp az emekle iş görmenize bağlayacaklar.

**
Ve metotların yıldızı… Erteleme ustalığında bir zirve… Karşınızda 12. metot!

12. Metot: İşbölümü Yapmak 


İşbölümü Yapmak

Kendi işlerinizi başkalarının üstüne yıkmanın kibarcasıdır efendim. Sevimsiz işlerinizin %50'sini Filanca'ya %50'sini de Falanca'ya kakalayıp bir de onları kendi haline bıraktınız mı tamamdır. Size sorulursa işlerin yoğunluğundan ötürü ekip çalışması yapmaktasınızdır. Sözüm yöneticilere, işleri başkalarına kakaladığınız belli olmasın diye süreç oluşturmuş ve onu yönetiyor gibi yapmayı ihmal etmeyiniz. Falanca ve Filanca, yönetiminiz olmadan sizin kadar hakimiyetle veya hızla çalışamıyor olabilir. Olsun, başı yanan siz değilsiniz ya! İşi size teslim ettiklerinde tek yapmanız gereken onların tüm emeklerini bir müsvedde gibi kullanarak hiçe saymak ve her şeyi kendi arzunuza göre düzenleyip altına imzanızı atmaktır. Gecikmeye gelince, elbette ya yoğunluktandır ya da ekibin kabahatidir. Neticede onlar yüzünden dünyanın düzeltmesini yapmanız icap etti, aaaa!

Zirveye hoş geldiniz! Siz kara kuşak bir erteleyicisiniz!

Eski Usul Erteleme Alışkanlığı Tarifi: 

Eskiler, erteleme alışkanlığı tarifinin ana malzemelerini sayarken sorumsuzluk, tembellik ve kötü planlama üzerinde dururlardı. Onlara göre tam kıvamında bir erteleme için şu adımları izlemek icap ederdi:

1. Zamanı yalan yanlış hesaplarla bölmek
2. Zamanın büyük bir parçasını kısık ateşte pestenkerani işlerle çevirerek imil imil öldürmek
3. Sorumsuzlukla ve yaptıklarımızın vereceği zararı hiçe sayan bir vicdansızlıkla beraberce sotelemek
4. Pervasız ve gevşek bir tembellik elde etmek için kişiliğimizden vazifeşinas ve hürmetkar kısımları ayıklamak
5. Muvaffak olmak ve topluma hayırlı bir insan olmak gayelerini rafa kaldırmak
6. Erteleme sotemizi, tembellik yatağında yüzsüzce servis etmek

Servisi ayak sürüyerek ve olabildiğince geciktirerek yapmak da münasip görülürdü.

Oldukça basit, katı düşüncelere dayanan bir tarif… Güya yapan için çok keyifli, adeta hiçbir stresi yok!

Sevimli Tavuk Kostümü

Bugün, erteleme alışkanlığı tarifinin çok daha çeşitli ve karmaşık malzemeler gerektirdiği ve zamanı güzel bölmekle hiçbir alakasının olmadığı iyice meydana çıkmıştır.

Yeni Bakışla Erteleme Alışkanlığı: 

Uzmanlara göre günümüzde, ertelemeyi hayat tarzı haline getirmiş bir insana “Hadi canım, yapıver!” demek, bir depresyon hastasına “Neşeleniver gülüm!” demeye benzer. Çünkü içi türlü çeşit malzemelerle dolu olan bu tarif, insanın kendi kendine kurduğu çetin bir tuzaktır.

Ertelemek, dünü yakalamaya çalışmak ve bugünle yüzleşmekten korkmaktır. Zamanı kullanmakla ilgili sorun burada başlar. Dün, içimize sinmemiştir ve onu telafi etmek için hakikatten uzak hedeflere koşar ya da gelecekteki başarı ihtimalini parlamadan söndürürüz. Suçu bir dış nedene atmak için kendi kendinin kuyusunu kazmalar, kendine saygı gösterememeler, mükemmeliyetçilikle yılma noktasına varana dek işi yokuşa sürmeler, iddialı olmaktan endişe etmeler havalarda uçuşur.

Erteleme Ustalığından Emekliye Ayrılmak

İçimizdeki bahaneleri bulana dek ruhumuzu gezebiliriz. Büyük hedefleri yenilir yutulur lokmalara bölebiliriz. Ertelememizin altında yatan inanç sistemini karşımıza alıp onu nazikçe sorgulayabiliriz. Ta ki özümüzü anlayana ve korkuları aşıp da özü yaşayabilene dek…

Erteleyip durmak, insanın kendine açtığı bir yaradır ve zannediyorum ki kendimize açtığımız yaralar ancak kendimizi bağışlarsak kapanır. Bağışlama, zahmetli bir yolculuk olabilir ama geçip giden yılları izlemekten çok daha manalı ve tazeleyici bir yolculuk olmaz mı?

Bu yolculuğa çıkarım ama önce bir çay koyayım diyenler? Siz de haklısınız be yavrum…

Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim.

**

Çılgın Teyzeniz Paluze Pekmez Facebook ve Twitter’da da sizlerle!  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

> Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...