Kankalarla şömine keyfi! |
Çünkü, güvenilir olmanın diğer elzem malzemeleri doğru dürüstlük ve iyi niyettir. Sizce de öyle değil mi?
Bu yazımda, leziz bir güvenilirlik tarifi ve ona ilaveten güvenilir olmakla alakalı bir mini test bulacaksınız. Keyifli okumalar…
Malzemelerimizi tanıyalım:
İyi niyet, umumiyetle boş bulunmak zannedilen bir malzemedir. Doğru dürüstlük ise daha ziyade kırıcı bir dobralık ile karıştırılmaktadır. Bu karışıklığa mahal vermemek için malzemelerimizi biraz daha yakından tanıyalım.
Güvenilir biri şu malzemeleri ustaca kullanmaktadır:
Ümit: Bir insanın güvenilir olmasını ümit etmiyorsak ona güvenmek için zahmet etmeyiz. Güvenilir insan, sizde bir ümit uyandırır.
Kabiliyet: Güveninizi boşa çıkarmamak onun kabiliyeti dâhilindedir ve bu kabiliyetlerden faydalanmanızı sağlar.
Doğru dürüstlük: Size göre sicili temizdir, size karşı dürüsttür, size karşı adildir. (Başkalarına karşı da öyleyse fevkalade!)
İyi niyet: Açık yüreklidir, uyuşan ve uyuşmayan fikirlerinize kıymet verir, hâkimiyeti sizinle paylaşır, şeffaftır.
Yakınlık: Sizinle bağ kurmak için gayret eder.
Açık iletişim: Siz de ona karşı açık ve dürüst olabilirsiniz. Farklarınıza ve benzerliklerinize saygı duyarak onlardan güç alır.
Ortaklık: Güveni ortak değerleriniz üzerine bina eder.
Sicilim tertemiz bi kere! |
Gelelim bu malzemeleri kullanarak uygulanan güvenilirlik tarifine…
İşlemler:
Başlamadan evvel: Kalpleri ümitle ısıtınız. Bunu başarmak için istikrarlı ve tahmin edilebilir bir seyir izleyiniz. Sözlerinizle hareketleriniz ahenk gösterdiğinde ümidi meydana çıkarırsınız. Yeterli ısıya ulaşana dek yapacağınızı söyleyiniz, söylediğinizi yapınız ve yaptığınızı gösteriniz. Tarif boyunca bu ısıyı korumanız icap etmektedir. Bu yüzden, üstünüze düşen vazifeler için çabalayarak ümidi canlı tutunuz.
Cilalayınız ve bileyiniz: Güveni boşa çıkarmayacak kabiliyetlerinizi bileyiniz ve cilalayınız. Onları tekrar tekrar ve uzun müddet kullanacağınızı hatırınızdan çıkarmayınız. Gerekirse, daha iyi kabiliyetler edinmekten çekinmeyiniz.
Harmanlayınız: Kabiliyetler yardımı ile doğru dürüstlükleri harmanlayarak güvenin harcını hazır ediniz. Doğru dürüstlüğü, adalet hissini ayıklamadan kullanınız. Adaleti bol ve kabahati az oldu ise sadece bu karışım bile sofraya götürmeye müsaittir. Ama biz onu harç olarak kullanacağız.
Bekletiniz: İyi niyetleri öğütülmüş olarak değil, bütün halinde temin ediniz. Zira çeşni değil, ana malzemedir. Elle tutulur hale gelmeleri için açık bir iletişim içinde yeterli müddet dinlendirilmeleri icap eder. Dinlenirken saldığı koyu renkli suyu dökünüz. Bu suda belli miktarda gizli saklı hesaplar, kibir, zorbalık ve benzeri tatsız şeyler bulunur ve onları süzmek iyi niyetin kalitesini arttırır. İyi niyetler, iletişim içinde yeterince terbiye olunca izlenebilir bir şeffaflığa erişir.
Yumuşatınız: Yakınlığı ılıtınız ve başkalarının ihtiyaçlarına, ilgi alanlarına ve arzu ettiklerine hassasiyet göstererek iyi niyetler üzerinde gezdiriniz. Böylece, ortaya hoş bir rayiha çıkar ve yumuşak ancak dayanıklı bir kıvam elde edilir.
Sırtına basarak yükselebilir miyim cınım? |
Malzemeleri hedefe doğru dizmek…
Ezmeyiniz: Malzemelerin en altına, başkalarının hedefinize hizmet edecek arzularını koyarsanız yükselişiniz için gerekli zemini teşkil edebilir. Ne var ki bu metot kolay olmakla beraber fevkalade tatsız bir netice verir. Siz hedefinize doğru üst üste katlar çıktıkça başkalarının arzularını ezmiş olursunuz. Zamanla bina ettiğiniz her şey eğri büğrü bir hal alır. Bunun yerine başkalarını düşündüğünüzü belli ediniz ve onları tanımaya çalışınız. Çok geçmeden bazı ortak değerler elde edeceksiniz. Ortak değerleriniz, ortak varlığınız ve kimliğiniz olur. Zemine bunları koyarsanız asla ezilmezler. Üstüne dilediğiniz kadar kat çıkabilir ve en yüksek hedeflere yol alabilirsiniz.
Bina ediniz: Bir kat iyi niyet, bir kat doğru dürüstlük harcı ile hedeflediğiniz yüksekliğe dek sağlam bir itibar bina ediniz.
Güvenilirliğiniz hazır!
O bir sirke ama kendisini bal zannediyor... |
TEST EDELİM!
Ekmekleri tost edelim
Düşmanları dost edelim
Güvenilir biri miyiz
5 soruyla test edelim efendim.
Artık ne kadar mümkünse...
“Yok canım, ne münasebet?” “Ben bir arkadaşa bakıp çıkacaktım.”
Bu sözleri duyar gibiyim.
Kimse güvenilmez olduğunu düşünmek istemez ve nadiren kendi güvenilirliğinden şüphe eder. Şayet başlıktaki soruyu sorma cesaretini dahi gösterdiyseniz nadide bir insansınız. Tebrik ederim!
Çevrenizdeki insanların sizin sadece kendi çıkarlarınızı düşünen biri olduğunuzu farz edip etmediklerini hiç merak ettiniz mi? Bunu gelip de size açıkça söylemelerini pek ummayınız. Sizi kendi çıkarını kollayan biri olarak görüyorlarsa onlar da kendi çıkarlarını korumakla meşgul olacaklarından bir güven ilişkisi kurmanız için ilk adımı atacaklarını zannetmiyorum. Üstüne bir de kudret sahibi biriyseniz bunu anlamanız iyiden iyiye güçleşir. Zira çevrenize toplaşan birkaç dalkavuk egonuzu besler ve hakikati görmenize mani olur.
Güvenilmez görülüp görülmediğinizi anlamanın yolu çevrenizi dikkatle gözlemektir. Aşağıdaki mini testi çözerek az da olsa bir fikir edinebilirsiniz. Bakalım bal mısınız, sirke misiniz yoksa zehir mi?
Mini Test:
1. Talepleriniz nasıl karşılanıyor?
a) Mutsuzlukla ve ilgisizlikle
b) Hevesle ve ilgiyle
c) Taleplerime karşı bir direnç var.
2. İnsanlar sizinle nasıl konuşuyorlar?
a) Zaman zaman beklemediğim çıkışlar yapıyorlar.
b) Çekinmeden sohbet edilebilen biriyim.
c) Mıy mıy, ölgün bir tonda ve az kelimeyle.
3. Hakkınızda konuşulanlarla alakalı sezgileriniz neler?
a) Arkamdan konuştuklarını hissediyorum ve sebebini anlamıyorum.
b) Sezgiye ne hacet, açıkça iletişim kuruyoruz.
c) Ne söylüyorlarsa kıskançlıklarından söylerler ve umurumda değiller.
4. Size karşı bir olup isyan ederlerse ne yaparsınız?
a) Böl ve yönet: Benden şikâyet etmek için bir araya gelmezlerse isyan söner.
b) Konuşur, anlaşırım. İcap ederse özür diler ve telafi edecek tertipler yaparım.
c) Bulmuş bunamışların fuzuli hassasiyetleri! Söz dinlerlerse isyana lüzum kalmaz.
5. Benden başka herkes…
a) “Diğerleri” olur.
b) …ile hem farklı hem de benzeriz.
c) …gerekirse sepetlenir. Biri gelir, biri gider.
Maskem olmadan asla! |
A’lar çoğunlukta ise: Sirkesiniz!
İtimat edilmekten uzak olabilirsiniz. Bu yalnızlığa mahkûm olmadığınızı ve çevrenizin güveni ile gelen bir hayranlığın çok daha tatmin edici bir his olduğunu hatırınızdan çıkarmayınız.
İlk adımı atınız. Siz daima şüphe içinde ve savunma halinde olursanız başkaları size neden güvensin? Karşınızdakine güveninizden bir parça veriniz. Güven size biraz daha büyümüş olarak geri döner. Beraberce kararlar verildikçe, gerekli bilgiler ve kaynaklar paylaşıldıkça taraflar güveni elden ele geçirerek büyütürler.
Kendi değerinizi düşük görmeye ara veriniz ve başkalarını tanımak için çaba gösteriniz. Onlardan farklı olmanız da onlara benzer olmanız da size bir günah gibi gelmesin. Farklarınıza saygı duyarak ve benzerliklerinizi kabul ederek bunlardan güç alabilirsiniz pekâlâ.
Herkese önyargı ile bakmaktan kaçınınız. İnsanları peşinen kötü niyetli kabul etmek fena halde yorucudur.
B’ler çoğunlukta ise: Balsınız!
Çevrenizde itibar gören birisiniz. Kendi değeriniz konusunda bir gönül eminliği içindesiniz ve bu sebeple egonuz her işinize salça olmuyor.
Kırılmaktan çekinmiyor ve insanlarla yakınlık kurabiliyorsunuz. Kendi çıkarlarınız için başkalarını ezmeye, birilerine üstünlüğünüzü hatırlatmaya ihtiyacınız yok. İnsanların sizi bir hamur gibi şekillendirmesine izin vermiyorsunuz ancak onların ihtiyaçlarına, ilgi alanlarına ve arzu ettiklerine kendi çıkarlarınız kadar önem verdiğiniz oluyor. Hedeflerinize birlik beraberlikle erişiyorsunuz.
Size kalırsa bozulmuş bir güveni tazelemek gayet mümkün. Yanlış anlamaları düzeltmek, kendinizi eleştirmek, özür dileyebilmek ve daha iyisi için kolları sıvamak gibi tatlı mı tatlı vasıflarınız var.
C’ler çoğunlukta ise: Zehirsiniz!
Tam bir yalnız savaşçısınız. Sorsak “ben olmadan bunlar bir işi beceremez” dersiniz. Herkes ne kadar da küçük tasalar içinde ve uyuşuk görünüyor değil mi? Adeta her iş size kalmış! Çevrenizin size böyle görünme sebebinin kendi tavırlarınız olabileceğine hiç ihtimal verdiniz mi?
Hâkimiyetin sadece sizde kalması için çabalar, kimseye ihtiyacınız yokmuş gibi bir tutum içine girerseniz ve sorumluluğu delege etmekteki tek niyetiniz başkalarını kendi başarınıza bir vasıta olarak kullanmaksa insanların da size güvenmesini beklemeyiniz. Gayeniz kimseye danışmadan son sözü söyleyen kişi olmaksa zaten güven ilişkisi kurmak peşinde değilsiniz demektir.
Size kötü bir haberim var: Kurduğunuz çoğu ilişki bir ilişki kabuğundan ibaret.
Güven kırıldıktan sonra tarafların halen ilişkilerini sürdürmesi şart ise, ayrı yollara gidemiyorlarsa ilişkilerinin içi boşalır ve geriye bir kabuk kalır; göstermelik bir işbirliği ve sıkı kontrol edilen bir alışverişten mütevellit bir kabuktur bu. Bu kabuğu kulağımıza dayadığımızda okyanus dalgalarının sesini duyabiliriz demek isterdim ama daha ziyade şöyle bir şey duyarız: “Eh…”
İnsanlar sandığınızdan çok daha büyük bir potansiyele sahiptir ve en az sizin kadar değerlidir. Onlarla birlik beraberlik kurmak için çaba göstermeyi denediniz mi? Sadece ağzınızla değil hareketlerinizle de "biz" deyiniz. Onları yaftalayıp yaftalayıp rafa kaldırmak yerine tanımak için çaba gösteriniz.
Beraberce bir işe koyulduğunuzda hem herkesin eşsiz vasıflarının hem de ortak güçlerinizin kıymet görmesini sağlayınız. Zannettiğiniz kadar makbul biriyseniz size kendilerini beğendirmek için çırpınacaklar.
İnsanları şımartacağım diye duygusal yakınlaşmadan korkmayınız. Burnunuzu Kaf Dağı'ndan indiriniz. Birini tanımak, ona kulak vermek, hassasiyetlerine alaka göstermek, size kattığı şeyleri kabul etmek, kabiliyetlerini saymak onu onurlandırır, sizi olgunlaştırır ve beraberce mutlu yaşamanızın yolunu açar.
Ortaya karışık:
Açıkçası pek çoğumuz ne sadece bal, ne sadece sirke ne de safi zehiriz. Şartlara göre bazen biri, bazen diğeri olup duruyoruz. Yine de insan düşünmeden edemiyor: İçlerinde en cazip ve tatlı olanı bal ise neden bal olmayalım?
Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim!
**
Çılgın Teyzeniz Paluze Pekmez Facebook ve Twitter’da da sizlerle!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder