Vasati bir romantik komedi esas kızı herhalde 50-55 kilo çeker. Romantik komedilerde gördüğümüz kızların iki, üç hatta beş kişilik porsiyonları mideye indirdikleri vakidir de hiç etlenip butlanmazlar. Peki, ama nasıl?
Cevabı basit; bu kızların aldıkları gıdalar ile suretleri arasında neredeyse hiçbir alaka yoktur. Bu tür filmlerdeki yemek porsiyonları hanım kızımızın tatmin-tatminsizlik hislerinin ya da samimi-içten pazarlıklı tabiatının fiziki bir alameti olarak vazife görür.
Bir romantik komedide:
Aile boyu dondurmayı yalnız başına kaşıklayan kız acılar içindedir.
Hazır yemekleri önüne dağlar gibi yığıp bir Kırkpınar güreşçisi iştahı ile yiyen kız henüz kadınsı zarafetini keşfetmemiştir veyahut aşermektedir.
Ağzının tadını bilen ve yeni lezzetleri tereddütsüzce tadan kız keyif veren, hür ve tutkulu bir şahsiyettedir. (Herhalde bazı arkadaşlarınızın neden dışarıda yedikleri yemeklerin süslü tabak fotoğraflarını habire sizlere göstermek istediklerini anladınız.)
Münasip ölçülerle usturuplu beslenen kız muvazeneli bir şahsiyet edinmiştir ve onu mutlu bir son beklemektedir.
Daima katı diyetler yaparak kendini hırpalayan kız ise içten pazarlıklı şahsiyettedir ve izzet-i nefisten mahrumdur. Patlamaya hazır bir bomba kadar tehlikelidir.
Kendi romantik komedinizde halet-i ruhiyenizi aldığınız gıdalar vasıtası ile ifade etmeye kalkışacaksanız baskülünüzün size bir sürpriz yapacağından emin olunuz. Zira romantik komedinin tüm unsurlarını hayatınıza dâhil etseniz dahi bazı şeyler sadece filmlerde olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder