Pazartesi sendromunun hazırlıkları normal şartlar altında pazar gününden başlar. “Yarın ne giyeceğim?” diye sorduğunuz anda sendrom için kolları sıvamışsınız demektir. Bazı uyanıklar bu safhayı es geçerek sevimsiz gerçeği bir parça olsun öteler, ancak çalar saatlerini ayarlarken işlemlere başlarlar. Şanslı bir kesim ise bu hissi pazartesi sabahına dek erteler ve günün ilk saatlerinde sendromunu el çabukluğu ile hazır eder. Her halükarda pazartesi sendromu hafta başı öğünlerinin değişmez bir parçasıdır. Gelelim tarifimize…
Malzemeler:
1 adet alarm
Arzu ettiğiniz kadar alarm erteleme
1 adet ayna
1 adet trafik çilesi
Aldığı kadar gürültü ve kalabalık
1 adet ben uyumuyorum ki maskesi
1 adet sabah kuşu
1 büyük yanılgı
Aldığı kadar hayat kavgası
İşlemler:
- Sabah alarmınızın sesiyle uyanınız. Bunu hiç beklemiyormuşsunuz gibi şaşırınız. Alarmı erteleyiniz.
- Alarm tekrar çaldığında salı günü öğleden sonraya dek yataktan çıkmak istemediğinizi düşününüz. Alarmı erteleyiniz. Erteleme safhasını inadınıza ve marifetinize bağlı olarak uzatabilirsiniz.
- Yataktan çıkarken ruhunuzdaki yaşama sevincini vakumlayarak çıkartınız. Böylece sendromunuzun kıvamı daha güzel tutar. Arzu ederseniz yaşama sevincinizi paket edip cuma akşamı için saklayınız.
- Otomatik hareketlerle temizlenip giyininiz. Sonlara doğru nasıl bir netice elde ettiğinizi görmek için aynaya bakınız. Çoraplarınız birbiriyle uymuyorsa ya da gömleğinizin düğmelerini sıra kaçırarak iliklediyseniz tam kıvamındasınız demektir.
- Hanımlar için ek safha makyaj ve saç yaparken hayatı sorgulamak şeklinde gerçekleşebilir. Bu işlem sendroma derinlik ve çeşni katar. Beyler de daha evvelinde tıraş olurken yüzlerini çizebilir veya bir türlü yatışmayan bir tutam saç ile kıran kırana mücadele edebilirler. Ayna karşısında kendinden geçme ergenlikten itibaren pazartesi sendromunun mühim bir basamağıdır.
- Anne-babalar, kafanızı “Önneea, gomleğöm nerdöea?” “Pırım bitti cınım, ızıcık hırçlık ılıbilir miym?” gibi çeşitli sorularla basınçlı ortamda pişiriniz. Pişirme süresi tepenizin tası atana dek devam eder.
- Çalışanlar, sizi bekleyen işleri gözden geçirirken başınızdan aşağı inen kaynar sularla ölgünleşmeyecek kadar haşlanarak sterilize olunuz ve hemen ardından soğuk şoklama işlemiyle diriliğinizi koruyunuz.
- Okullular, sanki size inatmış gibi en kazık derslerin bugüne konmuş olmasına isyan ederek köpürünüz. Oda sıcaklığına gelene kadar zombi gibi gezeceksiniz.
- Canınızı sokağa attığınız andan itibaren sizi çevreleyen gürültü ve kalabalık ile bir taşım kaynayınız. Büyük bir şehirdeyseniz kendinizi trafik çilesi içine dikine yerleştirip vitamin değerinizi kaybedene dek tıkırdatınız. İstanbul’daysanız trafik çilesi içinde dağılana dek imil imil pişeceksiniz, ardından kendinizi bir huni yardımıyla delirterek varış yerinize sıcak sıcak aktarabilirsiniz.
- Gideceğiniz yere vardığınızda muhakkak neşeli ve dinç bir sabah kuşu ile muhatap olacaksınız. Bu nedenle giriş yapmadan evvel ve ben uyumuyorum ki maskenizi yüzünüze oturtmayı ihmal etmeyiniz. Maske o konuşurken biraz içinizin geçmesine ya da ona pis bakışlar atmanıza imkân verecektir.
- Biraz ayılınca derince bir kaba aldığınız yanılgıya düşünüz ve o günün diğer pazartesilere göre daha kolay geçeceğine ikna olana dek orada kalınız. Tam ikna olduğunuz esnada hayat kavgasının tepenizden boca olmasıyla beraber güzelce yoğunlaşacak ve aktarıldığınız havanda günün temposuyla tıkır tıkır dövüleceksiniz.
İşte şimdi mis gibi oldunuz. Pazartesi sendromunuz hazır!
Katmerli olsun derseniz…
Katmerli bir pazartesi sendromu için günün ilk saatlerine konmuş bir sunum, toplantı veya sınav mükemmel netice vermektedir. Böyle bir ekleme yapıyorsanız yanılgıyı tarifinizden çıkarabilir, hayat kavgasına batıp çıktıktan sonra doğruca havana atlayabilirsiniz.
Pazartesi sendromunu tatmayanlar…
Hafta boyu veya beden gücü ağırlıklı çalışanlar, pazartesi sendromunun mönünüzde yer al(a)madığı malum. Yine de pazartesi günleri şüphesiz en çok sizler için risk oluşturmaktadır. Sizde bu işverenler oldukça da bu riskin azalacağı yok. Şu anda “Ne pazartesi sendromu Paluze, ben olmuşum sendrom” dediğinizi duyar gibiyim. Suyu sıkılacak limon değil insan olduğunuzun bilincinde olan iş yerlerinde çalışacağınız günlerin gelmesini temenni ederim.
Pazartesi haftanın rengini belirler
Pazartesi sendromu olur da bir gün kabak tadı verirse yeni bir haftaya tazelenmiş olarak başlamanın yollarını arayınız. Yeni başlangıçlar daima yeni imkânlar ve fırsatlar demektir. Hayatınızdaki bahaneleri ayıklarsanız belki gelecek hafta sendrom yerine değişimin tadına bakabilir ve bir iyiliğe vesile olabilirsiniz.
Sıhhatinize ve rutinlere kıymet veren biriyseniz, pazartesi günlerini takvimde işaretlerken işleri yeniden rayına sokmaya niyet edebilirsiniz. Başarısız olsanız dahi, misal sabah diyete başlayıp akşam bozsanız dahi yaşadığınız geçici heyecanlar dikkatinizi önünüzdeki haftanın yoğunluğundan bir günlüğüne uzak tutacaktır. Başarılı olur iseniz ne âlâ! Harika bir hafta sizi bekliyor demektir. Hatta bir sonraki pazar gecesi pijamanızın içinize disiplininizi giyip ertesi sabah yataktan zımba gibi kalkabilir ve o haftaya da nefis bir hevesle başlayabilirsiniz. Şunu hatırınızdan çıkarmayınız ki başkalarının sendromunda asap bozucu bir sabah kuşu olmak bu tarifi her hafta tadan olmaktan yeğdir.
Sizi ikna edemedim mi?
Öyle ise muhtemelen, sendromun mönünüzde yer almayacağı pazartesiler sadece şunlar olacaktır:
- Tatilinizin ilk günü olan pazartesi
- Hafta sonuyla birleşen tatil pazartesi
- Kar tatili gibi sürpriz bir tatil ilan edilen pazartesi
- Doğum gününüz gibi kutlamaya değer özel bir güne denk gelen bir pazartesi
Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim!
**
Çılgın Teyzeniz Paluze Pekmez Facebook ve Twitter’da da sizlerle!