30 Eylül 2013 Pazartesi

PAZARTESİ SENDROMU

Pazartesilerden nefret mi ediyorsunuz? Hafta sonunuz göz açıp kapayana dek bitti mi? O halde buyurun ağzınıza layık zehir gibi bir pazartesi sendromuna. Tarifimiz oldukça kolay. Gözünüz kapalı bile yapabilirsiniz. Zaten muhtemelen afyonunuz patlayana dek öyle yapacaksınız.

Pazartesi sendromunun hazırlıkları normal şartlar altında pazar gününden başlar. “Yarın ne giyeceğim?” diye sorduğunuz anda sendrom için kolları sıvamışsınız demektir. Bazı uyanıklar bu safhayı es geçerek sevimsiz gerçeği bir parça olsun öteler, ancak çalar saatlerini ayarlarken işlemlere başlarlar. Şanslı bir kesim ise bu hissi pazartesi sabahına dek erteler ve günün ilk saatlerinde sendromunu el çabukluğu ile hazır eder. Her halükarda pazartesi sendromu hafta başı öğünlerinin değişmez bir parçasıdır. Gelelim tarifimize…

    Angry Birds Bento Box
    Birine mi baktın canım?

Malzemeler: 

1 adet alarm
Arzu ettiğiniz kadar alarm erteleme
1 adet ayna
1 adet trafik çilesi
Aldığı kadar gürültü ve kalabalık
1 adet ben uyumuyorum ki maskesi
1 adet sabah kuşu
1 büyük yanılgı
Aldığı kadar hayat kavgası

İşlemler: 

  1. Sabah alarmınızın sesiyle uyanınız. Bunu hiç beklemiyormuşsunuz gibi şaşırınız. Alarmı erteleyiniz. 
  2. Alarm tekrar çaldığında salı günü öğleden sonraya dek yataktan çıkmak istemediğinizi düşününüz. Alarmı erteleyiniz. Erteleme safhasını inadınıza ve marifetinize bağlı olarak uzatabilirsiniz. 
  3. Yataktan çıkarken ruhunuzdaki yaşama sevincini vakumlayarak çıkartınız. Böylece sendromunuzun kıvamı daha güzel tutar. Arzu ederseniz yaşama sevincinizi paket edip cuma akşamı için saklayınız.
  4. Otomatik hareketlerle temizlenip giyininiz. Sonlara doğru nasıl bir netice elde ettiğinizi görmek için aynaya bakınız. Çoraplarınız birbiriyle uymuyorsa ya da gömleğinizin düğmelerini sıra kaçırarak iliklediyseniz tam kıvamındasınız demektir. 
  5. Hanımlar için ek safha makyaj ve saç yaparken hayatı sorgulamak şeklinde gerçekleşebilir. Bu işlem sendroma derinlik ve çeşni katar. Beyler de daha evvelinde tıraş olurken yüzlerini çizebilir veya bir türlü yatışmayan bir tutam saç ile kıran kırana mücadele edebilirler. Ayna karşısında kendinden geçme ergenlikten itibaren pazartesi sendromunun mühim bir basamağıdır.  
  6. Anne-babalar, kafanızı “Önneea, gomleğöm nerdöea?” “Pırım bitti cınım, ızıcık hırçlık ılıbilir miym?” gibi çeşitli sorularla basınçlı ortamda pişiriniz. Pişirme süresi tepenizin tası atana dek devam eder.  
  7. Çalışanlar, sizi bekleyen işleri gözden geçirirken başınızdan aşağı inen kaynar sularla ölgünleşmeyecek kadar haşlanarak sterilize olunuz ve hemen ardından soğuk şoklama işlemiyle diriliğinizi koruyunuz. 
  8. Okullular, sanki size inatmış gibi en kazık derslerin bugüne konmuş olmasına isyan ederek köpürünüz. Oda sıcaklığına gelene kadar zombi gibi gezeceksiniz. 
  9. Canınızı sokağa attığınız andan itibaren sizi çevreleyen gürültü ve kalabalık ile bir taşım kaynayınız. Büyük bir şehirdeyseniz kendinizi trafik çilesi içine dikine yerleştirip vitamin değerinizi kaybedene dek tıkırdatınız. İstanbul’daysanız trafik çilesi içinde dağılana dek imil imil pişeceksiniz, ardından kendinizi bir huni yardımıyla delirterek varış yerinize sıcak sıcak aktarabilirsiniz.  
  10. Gideceğiniz yere vardığınızda muhakkak neşeli ve dinç bir sabah kuşu ile muhatap olacaksınız. Bu nedenle giriş yapmadan evvel ve ben uyumuyorum ki maskenizi yüzünüze oturtmayı ihmal etmeyiniz. Maske o konuşurken biraz içinizin geçmesine ya da ona pis bakışlar atmanıza imkân verecektir.
  11. Biraz ayılınca derince bir kaba aldığınız yanılgıya düşünüz ve o günün diğer pazartesilere göre daha kolay geçeceğine ikna olana dek orada kalınız. Tam ikna olduğunuz esnada hayat kavgasının tepenizden boca olmasıyla beraber güzelce yoğunlaşacak ve aktarıldığınız havanda günün temposuyla tıkır tıkır dövüleceksiniz. 

İşte şimdi mis gibi oldunuz. Pazartesi sendromunuz hazır!

Katmerli olsun derseniz…

Katmerli bir pazartesi sendromu için günün ilk saatlerine konmuş bir sunum, toplantı veya sınav mükemmel netice vermektedir. Böyle bir ekleme yapıyorsanız yanılgıyı tarifinizden çıkarabilir, hayat kavgasına batıp çıktıktan sonra doğruca havana atlayabilirsiniz.

Pazartesi sendromunu tatmayanlar… 

Hafta boyu veya beden gücü ağırlıklı çalışanlar, pazartesi sendromunun mönünüzde yer al(a)madığı malum. Yine de pazartesi günleri şüphesiz en çok sizler için risk oluşturmaktadır. Sizde bu işverenler oldukça da bu riskin azalacağı yok. Şu anda “Ne pazartesi sendromu Paluze, ben olmuşum sendrom” dediğinizi duyar gibiyim. Suyu sıkılacak limon değil insan olduğunuzun bilincinde olan iş yerlerinde çalışacağınız günlerin gelmesini temenni ederim.

Pazartesi haftanın rengini belirler

Pazartesi sendromu olur da bir gün kabak tadı verirse yeni bir haftaya tazelenmiş olarak başlamanın yollarını arayınız. Yeni başlangıçlar daima yeni imkânlar ve fırsatlar demektir. Hayatınızdaki bahaneleri ayıklarsanız belki gelecek hafta sendrom yerine değişimin tadına bakabilir ve bir iyiliğe vesile olabilirsiniz.

Sıhhatinize ve rutinlere kıymet veren biriyseniz, pazartesi günlerini takvimde işaretlerken işleri yeniden rayına sokmaya niyet edebilirsiniz. Başarısız olsanız dahi, misal sabah diyete başlayıp akşam bozsanız dahi yaşadığınız geçici heyecanlar dikkatinizi önünüzdeki haftanın yoğunluğundan bir günlüğüne uzak tutacaktır. Başarılı olur iseniz ne âlâ! Harika bir hafta sizi bekliyor demektir. Hatta bir sonraki pazar gecesi pijamanızın içinize disiplininizi giyip ertesi sabah yataktan zımba gibi kalkabilir ve o haftaya da nefis bir hevesle başlayabilirsiniz. Şunu hatırınızdan çıkarmayınız ki başkalarının sendromunda asap bozucu bir sabah kuşu olmak bu tarifi her hafta tadan olmaktan yeğdir.

Sizi ikna edemedim mi? 

Öyle ise muhtemelen, sendromun mönünüzde yer almayacağı pazartesiler sadece şunlar olacaktır:

  • Tatilinizin ilk günü olan pazartesi
  • Hafta sonuyla birleşen tatil pazartesi
  • Kar tatili gibi sürpriz bir tatil ilan edilen pazartesi
  • Doğum gününüz gibi kutlamaya değer özel bir güne denk gelen bir pazartesi

Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim!

**

Çılgın Teyzeniz Paluze Pekmez Facebook ve Twitter’da da sizlerle!  

27 Eylül 2013 Cuma

ÜLKEMİZDE ARTAN “SENİ SEVİYORUM” TÜKETİMİ

Türkiye “Seni Seviyorum”un en çok tüketildiği ülkelerden biridir. Malumunuz, ülkemizde artan "seni seviyorum" tüketiminin bir neticesi olarak kalp kırıkları ve eski sevgiliye ayar veren pop şarkıları havalarda uçuşmakta.

“Seni seviyorum” cümlesi telaffuz edildiğinde yazılı ve sözlü olmayan gizli bir anlaşmaya imza atılmış olunur. Herhalde anlaşmadaki vaatler fazlaca gizli kalmış olacak ki yeni nesil bol keseden seni seviyorum dağıtmayı sürdürüyor. Araştırmacı blog teyzesi sıfatımla ele geçirdiğim anlaşma belgesini okuduğunuzda bu ağız yakan maddelerin altına bir sonraki imzanızı atmadan evvel düşünecek misiniz bakalım. Süregiden ilişkinizi değerlendirmek için de bir göz atabilirsiniz.

Madde 1: Romantik bir ilişkide seni seviyorum demek suretiyle sevgilime onun düşünceleri ve duyguları ile ilgilenmemi bekleme hakkı tanırım.

Madde 2: Seni seviyorum demek suretiyle sevgilime bu sözlerimi “sana nazikçe ve sevgiyle yaklaşacağım” şeklinde tercüme etme hakkı veririm. Öküz gibi davranmayacağımı vaat ederim.

Madde 3: Seni seviyorum sözleri neticesinde sevgilimin stresli ve zor zamanlarında ona manevi dayanak olmamı bekleme hakkı bulunmaktadır.

Madde 4: Seni seviyorum demek suretiyle sevgilime ona asla öfkelenmeyeceğim ya da her davranışını tasvip edeceğim vaadi vermiş sayılamam. Ancak anlayış ve şefkatle yandaş olmaya söz veririm.

Madde 5: Seni seviyorum demek suretiyle sevgilime onun hislerinin ve ihtiyaçlarının benim için önemli olduğunu beyan ederim.

Madde 6: Seni seviyorum sözleri neticesinde sevgilim, niyetimin iletişim kurduğumuz anlarda tüm varlığımla onun yanında olmak olduğunu var sayma hakkına sahiptir.

İletişim kurduğumuz anlarda tüm varlığım ile onun yanında olmaktan kasıt şudur:

6-a: Onu yargılamadan, sahici bir ilgi ile iletişim kurmak
6-b: Zihnimin içinde onunla tartışmadan, kendi iç sesimi susturarak ona kulak verebilmek
6-c: Onunla iletişim halindeyken tamamen anın gerçekliği içinde mevcut olmak, dinliyormuş gibi yapmamak
6-d: Daha mühim addedilen konularla lafı ağzına tıkmamak, yeterli bir süre için anlama arzumu anlaşılma arzumun önüne koymak
6-e: Hiçbir şey söylemediği zamanlarda dahi sık sık ona sahici bir ilgi göstererek sevgimiz için haz veren anlar yaratmak
6-f: Yas tuttuğu ve bir şey için üzüldüğü zamanlarda ona bir kontratakla karşılık vermemek.
6-g: Tüm bunları kendimi ve karşı tarafı kabul ederek, iki kişi olduğumuzun farkında olarak yapmak
Yukarıda yer alan bütün maddeler ve alt maddeleri karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak baştan düzenlenebilir ve her iki tarafın rızası ile iptal edilebilir.


Seni Seviyorum Demek
Üç tunş taç... Üç tunç tas haş hosa... Üç tunç tas haşkmphh...
Ne diyebilirim sevgili okurlar… Karşınızdaki insanın seni seviyorum derken samimi olup olmadığını anlamanın hiçbir yolu yok. Belki ağzına kolay geldiği için söyleyivermiştir. Keşke bu cümleyi kurmak “Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek. Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe siz de bizim gibi beş boz başlı beş boz ördeksiniz demiş”  gibi bir tekerlemeyi doğru telaffuz etmek kadar külfetli olsaydı. En azından size ilan-ı aşk eden o Şemsipaşa Pasajı'nda sesi büzüşesicenin çırpınışından samimiyetini sezebilirdiniz.

Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim!


26 Eylül 2013 Perşembe

KARIŞIK YAZ TURŞUSU

Yaz ne çabuk geçti, hiçbir şey anlamadık mı diyorsunuz? Şaşmam, zira her sene aynı şeyi söylüyorsunuz. Yine de geçen mevsimin hakkını verdiğinizden şüphem yok. Elinizde sıcak günlerden çıtır çıtır yaz anıları kaldığından eminim. Biberli gözyaşları, sayısız ayak fotoğrafı, şapka gölgesinde bronz gülücükler ve muhakkak bazılarınızda zevzek yaz aşkı kırıntıları olmalı. Şahsi konuşmak gerekirse benim elimde sıcakta çalışırken sulanan beynimle aldığım ancak hiç uygulamadığım yeni kararlar, ertelenmiş tatil planları ve mis gibi akşam çayı sohbetleri var.

Sonbaharın aniden kendini hissettirmesiyle anlıyoruz ki yazdan elimizde kalanların yaklaşan kış için turşusunu kurarak saklama zamanı gelmiş. Turşu nasıl kurulur bilmiyorsanız göz korkutacak bir zorluğu olmadığını söyleyeyim. Kış sofralarınızı renklendirecek ve lezzetlendirecek birkaç yaz anısına hayır demeyecekseniz buyurun karışık yaz turşusu tarifimize:

Yazdan kalanlar
Kışlık hissiyatım hazır! 

Malzemeler: 

Yazdan kalan ne varsa

İşlemler:

  1. Yazdan kalanların bozuk olanlarını ve hıyarlarını ayırıp atın. 
  2. Sivri anıların uçlarını kesin. 
  3. Kalanları büyük bir kabın içinde yıkayın ve süzülmeye bırakın. 
  4. Turşu kavanozlarınızın kötü düşünceler ve gözyaşlarından arınmış olduğundan emin olun. 
  5. Kavanozları dolduracak kadar suyun içinde bolca "artık seneye inşallah" eritin. Üstüne bir de havaların haline bakıp yüzünüzü ekşitirseniz salamura suyunuz hazır. 
  6. Seçtiğiniz parçaları bir sıra birinden, bir sıra diğerinden olmak suretiyle kavanoza dizin. 
  7. Aralara parmak arası terlik, şapka, güneş gözlüğü, mayo gibi yazlık eşyalarınızı serpiştirin. 
  8. Salamura suyunu yazdan kalanların üstünü geçecek kadar kavanozlara boca edin. 
  9. Yazlık fotoları en üste yerleştirerek kavanozun ağzını hiç hava almayacak şekilde kapatın. 
  10. 2-3 ay serin bir yerde bekletin. 
  11. İlk 15 gün boyunca birkaç gün ara ile kavanozu ters ve yüz çevirin. İçindekilere bakıp iç geçirin.
  12. Yılbaşını iple çekmeye başladığınızda turşunuz hazırlanmış olacaktır. 

Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim!


25 Eylül 2013 Çarşamba

STREÇ FİLMLE AŞKINIZ TAPTAZE!


Eğer bir aşk bayatlamış ise o eski heyecanını ve havasını kaybetmiş demektir. Şüphesiz herkes aşkın tazeliğini korumasını tercih eder. Peki, aşkınızın yıllarca taze kalması için streç filmi denediniz mi?

Ağzını streç filmleyip dolapta yarım saat bekletin. Bir daha bayatlıyor mu bakalım!

Streç Film
Streç filme bayılıyorum! 


Afiyet ve sıhhatle kalınız efendim!


22 Eylül 2013 Pazar

İNTİKAM TATLISI


Haksızlık ve “ah” deyince neredeyse herkesin aklına intikam gelir. Sizlerle yaman bir intikamın hazırlanması, sunumu ve sofradaki yeri ile ilgili olarak derlediğim etraflı bilgileri paylaşmaya gayret edeceğim. Derhal başlamak isterseniz tatlının ayrıntılı tarifine geçiniz.

İntikamın beslenmedeki ve mönüdeki yeri: 

İntikamı yemekten evvel servis etmek doğru değildir. Çünkü iştah kapatarak yemeğe oturmanıza mani olur. Bu sebeple intikam umumiyetle yemek sonlarında, zevkleri tatmin etmek ve mönüyü dengelemek gayesiyle sofraya getirilen soğuk bir tatlıdır. 

Bünyenin intikam ihtiyacının miktarı hususunda kesin bir bilgi yoktur. Böyle bir ihtiyacın varlığı dahi kesin değildir. Malumunuz, insanlar fayda öngörürken fena halde yanılmaya meyillidirler. İntikamın leziz ve iç ferahlatıcı olacağı hususunda da umumiyetle yanılırlar. Diyebiliriz ki bu tatlının keyif vermesi en muhtemel hali, tabakları değil de hayalleri süslediği halidir. 

İntikam tatlısı hazırlayan için pahalı bir zevktir. Sofraya geldiği kısacık bir anın günah kadar lezzetli olduğu söylenmektedir. Öte yandan bu tatlının mutfağına ve sofrasına maruz kalanların sağlığının bozulduğuna ve bazı vakalarda intikamın ömrü kısalttığına dair sayısız delil bulunmaktadır.
İntikam tatlısında şekerli malzemenin pek çoğu kaplama için kullanılır. İç kısmı ise adeta zehirlidir ve hoş sayılacak malzemeler içermez. Yiyenin gözüne ve damağına ilk başta aldatıcı bir güzellikle hitap eder ve hemen ardından damakta ekşimiş, sabit ve bozuk bir tat bırakır.

Hazmına gelince…  İntikamın faydasının tecelli etmesi için içindeki dersin hazmedilmesi şarttır. Dersi alınmayan bir intikam tatlısı düpedüz israftır. İntikamı hazırlayan kişi elinin ölçüsüne nasıl özenirse özensin,  ölçüler yiyene her halükarda aşırı gelebilir ve bu durum dersin hazım edilmesini güçleştirir.   Hazırlayan için intikamın bir duygusal boşalma etkisi vardır. Ne var ki bu boşaltım hasımlıkların bünyeden atılmasını kapsamaz ve insanı tatsız bir geviş getirmedir tutar.  

İntikam Tatlısı Tarifi
İntikam soğuk servis edilir.

İntikamın kısas dengesi ile ilgili anlayış, yöreden yöreye ve kişiden kişiye değişir. Bir insanın damak duyumları ve kısas anlayışı nadiren bir başkasınınki ile denktir.  Hatta tek bir kişinin denge anlayışının dahi masada oturduğu konuma bağlı olarak değişebildiği bilinmektedir. Ustalığınızın derecesi ne olursa olsun her intikam tatlısı sunumu, dengenin tutturulup tutturulamadığı hususunda şiddetli bir tartışmaya gebedir. Bu tartışmaların bir misilleme döngüsü ile neticelenebildiğini hatırdan çıkarmamalıdır. Misilleme döngüsü, öğünleri intikam ve taktiklerden ibaret hale getirir ki bu denli sevgisiz beslenme şüphesiz hissi şişkinliğe yol açacaktır.  

Şayet tüm uyarılarımıza rağmen sizlerle paylaşacağım bu tarifi denemeye niyetli iseniz, özenle hazırlanmış soğuk bir intikam tatlısının mönünüzün dramatik zirvesi ve sofranızın yıldızı olacağından şüpheniz yok demektir.

O halde kolları sıvamadan evvel intikam tatlısının hazırlanmasında dikkat edilecek hususlara göz atmanızı tavsiye ederiz. 

Afiyetle ve sıhhatle kalınız efendim!

İNTİKAMIN HAZIRLANMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR


Hanımlar, beyler!

İntikam Tatlısı için kolları sıvamadan evvel göz atmak isteyeceğiniz bazı hususları sizlerle paylaşmak isterim. 

Dört dörtlük bir intikam hazırlamak sürekli müsamaha ve özen ister. Adeta hayatınıza devam edemeyecek hale gelene dek bütün kuvvetinizi mutfakta harcamanız icap eder. Bu amansız niteliklerine rağmen, esasen en amatör aşçı dahi intikam tatlısı hazırlamanın altından kalkabilir, yeter ki bu tarif için uzun bir müddet uğraşmayı göze alsın. Şayet vakit darlığı intikama girişmenizi imkânsız kılıyorsa kederlenmeyiniz. Zira bu tarife zaman ayıramayan biri olarak muhakkak daha zahmetsiz başka tarifler denemek mecburiyetindesiniz. Bu mecburiyet, sizi hep aynı tarifle meşgul olan intikam ustalarından daha üretken bir aşçı yapacaktır. 

İntikam soğuk servis edilir. İntikam tatlısının görünüş ve lezzetini arttırmak için çeşitli garnitür ve soslar kullanılır. Biz bu tarifimizde affedersiniz kınalı kıçlar eşliğinde bir sunumu uygun gördük ki bu bezentileri bir gece evvelden hazır etmek icap eder. Dilerseniz tatlınızı yağ bağlamış ve içi buz gibi soğutulmuş yürekler, vicdan azabı sosu veyahut kısasa kısas ölçüsünde diş ve göz ile servis edebilirsiniz. Resmî olmayan kokteyl tarzı davetlerde ve pikniklerde ise tatlıyı yiyecek kişilerin defterlerini dürerek dürüm halinde ikram etmek sunum ve yeme kolaylığı sağlar. 

İntikam tatlısı husumet kaymağı eşliğinde de servis edilebilir.  Bu kaymak gayet besleyici ve lezizdir. Ne var ki husumet kaymağını ne siz ne de elinize düşen konuklarınız yiyeceksiniz. İntikam çoğu zaman hak edilene sunulamaz. Sunulsa dahi en değerli bu kısmı ne hazırlayana ne de yiyene düşer. Husumetin kaymağını bir üçüncü tarafın yemesi usuldendir. 

Pratik Bilgiler: 

  • İntikam, katiyen sevdiklerinizle paylaşacağınız bir sofraya uygun değildir. Böyle sofralarda servis edilen intikam ezik olur. Şunu hatırınızdan çıkarmayın ki sevgi ilişkileri kurduğunuz bir insana yeterince zaman verirseniz bir noktada mutlaka bilerek veya bilmeyerek canınızı yakacaktır. Ne yapalım efendim, hepsinin ağzına acı biber mi sürelim?
  • İncinmiş egomuz intikamın ana malzemelerinden biridir. Evde neredeyse her zaman bulabileceğimiz bu malzemeyi intikam yerine kolay bir tarifle değerlendirmek isterseniz akşamdan şefkate bulayarak terbiye edebilir veya acılar içinde bir süre olgunlaştırarak lezzetlendirebilirsiniz.
  • Ahlar içinde en makbulü mazlumun ahıdır. Şahı dahi indiren intikamlar hazırlamakta üstüne yoktur. Herhalde bu malzemenin hakikisini bulmak zannettiğiniz kadar kolay olmayabilir. Çarşıda pazarda pek çok taklitleri, sahteleri gezmektedir. Ses verirken yeri göğü inleterek insanı yanıltırlar ancak içleri koftur. Hakiki mazlum ahı ise pek çok zaman düştüğü tenhalarda yerde kalarak ziyan olur, meydana çıkmaz. Elinizde hakiki mazlum ahı bulunmuyorsa, tadı yerinde ve ahı tam tutmuş bir intikam tatlısı hazırlamaktan umudu kesiniz. 

Tüm bu hususlara hakim olduysanız buyurunuz intikam tatlısının tarifine geçiniz.Tarifin sonunda intikamla taçlanacak davetlerinizi renklendirecek fikirlere de yer verilmiştir.

Şayet intikamla ilgili merakınız pekiştiyse tatlının kısa tarihçesine de göz atabilirsiniz.

Afiyetle ve sıhhatle kalınız efendim!

İNTİKAM TATLISININ TARİHÇESİ

Soğuk intikam tatlısının zararlı bir lezzet olduğunu izah ettik. O halde neden bu kadar sevilmektedir? Bunun yanıtını ararken tatlının yemek tarihindeki yerine şöyle bir göz atmak gerekebilir. Eski Mısır tapınak ve mezarlarında yer alan figürler, bu dönemde insanların intikam tatlısı hazırlamayı ve sunmayı pekâlâ bildiklerini kanıtlamaktadır. Antik çağlarda büyük ziyafet sofralarını süsleyen intikamın sembolik bir anlamı bulunmaktaydı. Sağlık üzerinde pek çok istenmeyen etkisi olan bu tatlının zehirli sarhoşluğunun topluma rahatlık ve bereket sağladığına inanılırdı. Milattan önceye dayanan Çin kayıtlarında intikam tatlısının üç faydasından söz edilmiştir:
  • Tatlıdaki dersin bünyeye karışması ile elde edilen fayda.
  • İntikamın namını yayıp bekletmek suretiyle bozulmaya dayanıklı bir ibret elde edilmesi ve ibretin uzun yıllar geniş kitleleri besleyebilmesi ile elde edilen fayda.  
  • Sofrada intikama gerek kalmaması için mönüleri dengeleyici, yeni tarifler üretilmesi ile elde edilen fayda.
İntikam Tatlısının Tarihçesi
Eski Mısır Figürleri

İyimser düşünmek gerekirse günümüzde, insanı bilhassa geceleri aniden tutan “intikam tatlısı krizine” karşı daha kuvvetli bir direnç vardır. Bunun sebebinin şefkatle tatlandırılmış, doğal ve olgun besinleri artık çarşıda pazarda daha rahat bulmak olduğunu iddia etmek isterdim ancak böyle olmadığı aşikârdır. Çok arzu edenlerin hazır ambalajlı mini intikamları günlük olarak tüketerek iştahlarını yatıştırdıklarını biliyoruz. El emeğiyle hazırlanmış hakiki intikamın git gide tercih edilmeyen bir tatlı olmasının sebebini daha ziyade mutfaktaki külfetinde ve tatlının ev ekonomisine zarar veren pahasında aramalıdır. 

Modern mutfaklarda halen hazırlanan meşhur intikam tatlısının ayrıntılı tarifini burada bulabilirsiniz. 

Afiyetle ve sıhhatle kalınız efendim!

İNTİKAM TATLISI TARİFİ

Girişmekte olduğunuz bu tarifi tamamlamanın ne kadar vakit alacağını Allah bilir. Malumunuz, hisli mutfaklarda malzemelerin hazır olma süresi kişiden kişiye fark gösterir. Ancak intikamı aklınıza koyduysanız hiç şüphesiz zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Ne demişler:  Deve intikam için kırk yıl bekler, günü gelip çatınca da “ne çabuk oldu” dermiş.

İntikam Tatlısı Tarifi
Kibar bir ev sahibi konuklarına intikamı tattırırken muhakkak gülümser.

Malzemeler:  

- Turtası için -
1 orta boy veya büyük haksızlık
Arzunuza göre yaralar
Arzunuza göre öfke
1 tam kalıp kin veya deve kini
1 incinmiş ego
1 paket hazır mevzu
2 avuç kalp kırığı (un ufak halde)
1 avuç madem öyle
1 avuç İşte böyle
1 ders
- Bezeleri için - 
1 tam kalıp sahte tebessüm
Gönülden koptuğu kadar yakınlık
1 hakiki mazlum ahı
- Süslemeler için -
(Bir gece evvelden hazırlanacak.)
100 gr. toz kına
1 fincan su
30 kadar kıç

İşlemler: 

A. Yaraların işler halde tutulması:
  1. Yaraları sıcak suda 15 dakika kadar bekletiniz.
    Kabukları yumuşayınca soymaya başlayınız. Bu safhada yarayı kanatmamaya özen gösteriniz. Kanayan yara yeniden kabuk bağlar ve kapanabilir. Bizim amacımız ise intikam tamamlanana dek yaranın açık kalmasıdır. Yoksa bin bir emekten sonra bir dönüp bakarız ki ne görelim: yaralar iyileşmiş, hayat devam ediyor. Bütün emeklerimizin çöpe gitmemesi için yaraları tarifin son adımına dek işler halde tutacağız.
  2. Soyduğunuz yaraları uygun bir tepsiye diziniz.
  3. Haksızlığı adam akıllı haşlayınız. Haşlanırken üstünde köpük köpük biriken öcünü bir kaşık yardımıyla alabilirsiniz. İyice kokusu çıkınca ateşten indiriniz.
  4. Haksızlığı, üç başlı bir dirgen yardımıyla ezerek süzgeçten geçiriniz. Böylece acısı mükemmel şekilde çıkacaktır. Robotta da çekebilirsiniz ama aynı neticeyi vermez. Püre halinde çıkan acıyı ziyan etmeden derin bir kapta toplayınız. Arzu edilen can yakıcılığı vereceğinden emin olmak için dilinizin ucuyla tadına bakabilirsiniz. Çıkan acıyı dilinizin ucuna değdirdiğinizde bal gibi tatlı gelmeli ve hemen ardından azap verici bir sızı uyandırmalıdır. 
  5. Tepsideki yaraların üstünü haksızlığın acısiyle tamamen kaplayınız ve işler halde beklemesi için bir kenara kaldırınız.

B. Gazap bulamacının hazırlanması:
  1. Öfkeyi derin bir tencere içinde fokurdayana dek kaynatınız.
  2. Harlı ateşe oturttuğunuz kalın tabanlı bir tencerede ¾  kalıp kini bir miktar eritiniz. Tencereyi çevirerek kini iyice yayınız. Ateşi biraz fazla gören kin kesif bir dumanla tüter. Gözünüzü bürümemesi için tedbirinizi alınız ve tencereyi kendi haline bırakmayınız. Veya pekâlâ, ateşe dayanıklı ve uzun ömürlü deve kini de kullanabilirsiniz.
  3. Tencerenin hararetini düşürünüz. Kaynar haldeki öfkeyi kinin üzerine bir kepçe yardımıyla usul usul ilave ediniz. Öfkenin yanlış yerlerde ve masumlar üstüne patlamak gibi bir özelliği vardır, bu sebeple içine boca etmekten kaçınınız. Öfke, kin ile özdeşleşene dek ara sıra karıştırarak pişmeye bırakınız. Pek çok tarifte bu safhanın “pürüzsüz hale gelene dek karıştırın” şeklinde yanlış bir biçimde öğretildiğini gözlemledim. Rica ederim bu boş zahmeti çekmeyiniz. Şu anda tarifi uygulamakta olan hanımlar ve beyler, önünüzdeki bulamaca bir göz atınız ve söyleyiniz, sizce bu halt karıştırmakla erir mi? Hayır efendim, yumru yumru kalacaktır ve böylesi tabiidir.
  4. Bulamaç, içine soktuğunuz kaşığı eritecek kuvvete eriştiğinde gazaba gelmiş demektir. Ateşten alabilirsiniz.
C. Egonun şişirilmesi:
  1. Gazap bulamacını derin ve genişçe bir kaba alarak ılıtınız. İncinmiş egonuzu bir bütün halinde kabın içine atınız. Derin kabı çalkalayarak gazabın egonun her yerine bulanmasına yardım ediniz. İncinmiş egoyu bu halde uzun müddet dinlendireceğiz. Kaba sığmayacak kadar şiştiğinde hazır demektir. İncinmiş ego dinlendirilmeden işlenirse renk verir, nefretini akıtır. Böyle bir acemilik yaptığınız takdirde en baştan başlamanız icap eder. Bu nedenle egonun yeterince dinlediğinden ve bulamacın oda sıcaklığında soğuyarak yatıştığından emin olana dek bekleyiniz.  
D. Mevzunun açılması ve kalıbının hazırlanması :
  1. Kulak memesi kıvamındaki mevzuyu yapışmaması için un ufak kalp kırıkları serpiştirdiğiniz temiz bir mutfak masasına seriniz. Bu mevzuyu sakız gibi sündürerek uzatınız ve merdane yardımıyla kalınca açınız. Bir pişirme kağıdının üstüne sererek dürünüz ve buzdolabınızın soğuk bir yerinde dinlenmeye bırakınız.
  2. Fırınınızı 180 derecede ısıtınız.
  3. Egonuza uygun çaptaki turta kabınızı kinleyiniz ve buzlukta bekletiniz.
  4. Buzdolabında dinlenmiş olan mevzunuzu çıkarıp yayınız. Merdaneye gevşekçe sarınız. Dikkatli bir şekilde merdaneyi geri sararak soğutulmuş kabınızın üstüne yerleştiriniz. El çabukluğu ile kenarlarını oturtunuz. Kalıptan taşan kısımları kesiniz. Mevzu kalıbına iyice yerleşmelidir. Kalıbınızı bu şekilde kini katılaşana dek bir süre daha buzdolabında bekletiniz.
  5. Katılaşmış kalıbınızın zeminine bilenmiş diş darbeleriyle küçük delikler açınız. Bu esnada mevzuyu dağıtmamaya özen gösteriniz. Üzerine bir kat madem öyle, bir kat işte böyle serpiştiriniz.
  6. Şişmiş egonuzu küp küp doğrayarak kalıba ekleyiniz. Mevzuyu ağzına dek doldurmamaya özen gösteriniz.
  7. Bir havanda dersi kabahati önüne koyarak layığını bulana dek dövünüz. Kabahatini önüne koymadan döverseniz ders dağılır. Dövülmüş dersi egonun üstüne serpiştiriniz.   
  8. Haksızlık acısı içinde beklemiş yaralar ile kalıbın üstünü kaplayınız.  Yaraların üstüne biraz daha eritilmiş kin sürünüz ve 180 derece ısıtılmış fırına veriniz.  
  9. Pişme zamanı görecelidir. Ancak içine bir kürdan batırdığımızda bize hırlıyorsa olmuş demektir.
  10. Turtanızı fırından alarak soğutunuz.
E. Kaplama malzemesinin hazırlanması:
  1. Sahte tebessümü benmari usulü eritiniz, eridikten sonra benmariden alıp bir kenarda bekletiniz.
  2. Yakınlığı bir tencereye dökünüz ve ılıtınız.
  3.  Mazlum ahını kırarak içini çıkarınız. Bu işlem müthiş derecede gürültülü olacağından evvelden komşulara haber vermek ve işlem esnasında kulaklık takmak icap eder. Zira yer gök inleyecektir. Ahın içindeki kurban ve cellat rollerini neyin ne olduğu anlaşılmayacak hale gelene dek çırpınız. İçine gönlünüzden koptuğu kadar ılık yakınlığı azar azar ilave ederek çırpmaya devam ediniz.  
  4.  Karışımı, erimiş sahte tebessüme ekleyip tebessüm tamamen pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırınız. İntikamı tadacak konuğunuzun yüz ifadesini düşünerek karıştırırsanız tebessümün kamufle edici etkisi artacaktır, krema iyice tatlanacaktır.
  5. Karışımı krema torbasına yerleştiriniz. Dilediğiniz süsleme ağzını kullanarak turtanızın üzerini minik bezelerle kaplayınız.
F. Ahın tutması:
  1. Kapladığınız kalıbı buzdolabınızın en soğuk yerinde katılaşana dek bekletiniz. Üstü güzelce donduysa ahı tutmuş demektir.
Tatlınız hazır. Şimdi sıra süslemelerde ve sunumda…

Tatlıyı bezerken:

Tüm tatlı tariflerinde tatlının görünüş ve lezzetini arttırmak için çeşitli garnitür ve soslar tavsiye edilir. Biz de intikam tatlısı için kınalı kıçlar eşliğinde bir sunumu uygun gördük ki bu bezentileri bir gece evvelden hazır etmek icap eder. 

Kıçlara kına nasıl hazırlanır ve yakılır?

Geniş bir siniye yerleştirdiğiniz bakır kâse içine toz kınayı dökünüz. 100 gram toz kına yaklaşık bir kahve fincanı kadar su alacaktır. Bu miktarla hazırlayacağınız kına macunu ile ortalama 30 kıça kına yakabilirsiniz.
Elinize koruyucu bir eldiven giyerek kınayı güzelce yoğurunuz. Karışımın yumuşak ve suluca bir kıvamda olduğundan emin olunuz. Zira kına karışımı birkaç saat beklediği müddette yoğunlaşacak, hafifçe katılaşarak kıvamına gelecektir.
Kıvamını bulmuş kınayı buladığınız kıçları düzgünce sararak siniye diziniz. Kıçların bu şekilde bir gece boyunca beklemesi kınanın rengini layığıyla vermesini sağlar.

Davetleriniz için fikirler:

İntikamla taçlanacak mönünüzün sunumu da en az lezzeti kadar mühimdir. Renk ve dekorasyon zevkinizle konuklarınıza günlerini göstermek için hayal gücünüzü serbest bırakmanızı tavsiye ederiz.  Biz tercihimizi çocuk kakası renginde bir masa örtüsü, geberik fare renginde tabak ve peçeteler ile sıçtın mavisi bardaklardan yana kullandık.
Sofranın orta dekorasyonu için temaya uygun olması niyetiyle konuklarınızın kuyusunu kazabilirsiniz. İntikamı herkese uygun gelecek miktarlarda tabaklara pay ederek süsleyiniz ve soğuk olarak servis ediniz.
Kibar bir ev sahibi konuklarına intikamı tattırırken muhakkak gülümser ve ellerini ovuşturur.  İntikam esnasında oh çekmek ve canıma değsin demek gibi davranışlar kaba ve görgüsüzce addedilir. Davetinize renk katacak bir eğlence arzu ederseniz konuklarınızın arkasından zil takıp oynayabilirsiniz. Bu eğlencenin kendi kazdığınız kuyuya düşene dek sürmesi adettendir.
Tabaklar silinip süpürüldükten ve kapılar çarpılıp çıkıldıktan sonra muhakkak düştüğünüz kuyunun dibinde davetin bir muhasebesini yapmak isteyeceksiniz. Ne denli rahatlamış olsanız da garip bir boşluk hissedebilirsiniz. Bu boşluğun sebebi kötülüğün hakkından gelmemiş olduğunuzu anlamaktan kaynaklanacaktır. Tam tersine intikamı tattırarak kötülüğe ilk kalkışan kişinin kılığına ve hâkimiyetine girmiş olacaksınız. İntikam tatlısı sunumundaki hiçbir mükemmellik, kötülüğün o ürperten tadının damağınıza yapışmasına engel olamaz. Heyhat, siz boşluğa kapılmayın da kimler kapılsın?

Afiyetle ve sıhhatle kalınız efendim! 
> Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...